TESTİS KANSERLERİ
Testis kanseri, testislerde malign (kötü huylu) tümörlerin oluşmasıyla karakterize bir hastalıktır. Genellikle genç ve orta yaşlı erkeklerde görülür ve erkeklerdeki kanser türleri arasında nispeten nadir olmasına rağmen, 15-44 yaş arasındaki erkeklerde en sık rastlanan kanser türlerinden biridir. Erken tanı ve etkin tedavi yöntemleri ile başarı oranları oldukça yüksektir.
TESTİS KANSERİNİN SIKLIĞI
Testis kanseri insidansı coğrafi konum, ırk ve etnik kökene göre değişiklik gösterir. Batı ülkelerinde daha yüksek oranlarda görülürken, Asya ve Afrika ülkelerinde daha düşük sıklıktadır. Genel olarak, tüm erkek kanserlerinin yaklaşık %1’ini oluşturur.
TİPLERİ ve TEDAVİDEKİ FARKLILIKLAR
Seminomlar
- Tanım: Testis kanserlerinin yaklaşık yarısını oluşturur ve genellikle daha yavaş büyürler. 30-50 yaş arası erkeklerde daha yaygındır.
- Tedavi: Radyasyona daha duyarlıdırlar; genellikle tek bir kemoterapi ilacı yeterli olabilir. Cerrahi sonrası takip genellikle radyoterapi veya kemoterapi ile desteklenir.
Nonseminomlar
- Alt Türler: Embriyonal karsinomlar, yolk sac tümörleri, koriokarsinomlar ve teratomalar dahil olmak üzere çeşitli alt türleri içerir. Genellikle seminomlardan daha agresiftir ve daha genç erkeklerde görülür.
- Tedavi: Kemoterapiye daha duyarlıdırlar ve genellikle birden fazla ilaç kombinasyonu gerektirir. Cerrahi genellikle ana tedavi yöntemidir ve ardından kemoterapi gelir. HCG gibi tümör işaretleyicilerinin düzeyleri takip edilir.
TANI YÖNTEMLERİ
Fiziksel Muayene ve Anamnez
- Doktor tarafından yapılan fiziksel muayene, şişlik, ağrı veya rahatsızlık hissi gibi belirtileri değerlendirir.
Ultrasonografi
- Testislerin yapısını detaylı bir şekilde görüntülemek için kullanılır.
Serum Tümör İşaretleyicileri
- Alfa-fetoprotein (AFP), beta insan koriogonadotropini (β-hCG) ve laktat dehidrogenaz (LDH) gibi kan testleri yapılır.
Radyolojik Görüntüleme
- Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi yöntemler metastazın varlığını ve yayılımını değerlendirmek için kullanılır.
Biyopsi ve Patolojik İnceleme
- Tanı konduktan sonra, kanserin tipini belirlemek için cerrahi biyopsi yapılabilir.
CERRAHİ TEDAVİ
Radikal İnguinal Orşiektomi
- Açıklama: Testis kanseri teşhis edildiğinde, ilk tedavi adımı genellikle radikal inguinal orşiektomidir. Bu işlem sırasında, kasık bölgesinden bir kesi yapılarak kanserli testis, sperm kanalı ve bazen testise bağlı kan damarları ve lenf dokuları çıkarılır. Kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılma riskini azaltmak amacıyla yapılır.
Lenf Nodu Diseksiyonu
- Açıklama: Bazı durumlarda, cerrahi sırasında veya sonrasında kanserin yayılıp yayılmadığını belirlemek için retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu (RPLND) gerekebilir. Bu işlem, karın bölgesindeki lenf nodlarının çıkarılmasını içerir ve özellikle nonseminom tipi testis kanserlerinde uygulanabilir.
CERRAHİ SONRASI İZLEME ve EK TEDAVİLER
Cerrahi sonrasında hastalar düzenli olarak izlenir. Kan testleri, görüntüleme testleri ve fiziksel muayeneler ile izleme yapılır. Bazı durumlarda, cerrahi sonrası ek tedavi gerekli olabilir; bu tedaviler arasında kemoterapi, radyoterapi veya her ikisinin bir kombinasyonu bulunabilir.
CERRAHIN ETKİLERİ
Radikal inguinal orşiektomi genellikle güvenli bir işlemdir ve çoğu erkek başarıyla iyileşir. Ancak, her cerrahi müdahalede olduğu gibi, enfeksiyon, kanama ve anestezi ile ilgili riskler mevcuttur. Ameliyat sonrası hormonal değişiklikler, duygusal etkiler ve kısırlık gibi uzun vadeli etkiler de olabilir. Bu nedenle, hastaların psikolojik destek alması ve gerektiğinde hormon replasman tedavisi gibi seçenekleri değerlendirmesi önemlidir.
GENEL DEĞERLENDİRME
Testis kanseri cerrahisi, genel olarak yüksek başarı oranlarına sahiptir. Erken teşhis edildiğinde mükemmel sonuçlar verir. Kanserin türüne ve yayılma derecesine bağlı olarak tedavi planları kişiye özel olarak düzenlenir. Erken tanı ve uygun tedavi ile testis kanserinin başarılı bir şekilde yönetilmesi mümkündür.